Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.



 
AnasayfaPortalli*AramaLatest imagesKayıt OlGiriş yap

 

 Resat Nuri Güntekin - Dudaktan Kalbe

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
MeTaLLiCa_Tr
***** ADMINISTRATOR *****
***** ADMINISTRATOR *****
MeTaLLiCa_Tr


Mesaj Sayısı : 1116
Yaş : 31
Kayıt tarihi : 27/12/06

Resat Nuri Güntekin - Dudaktan Kalbe Empty
MesajKonu: Resat Nuri Güntekin - Dudaktan Kalbe   Resat Nuri Güntekin - Dudaktan Kalbe Icon_minitimeÇarş. Mart 21, 2007 9:35 pm

Hüseyin Kenan; ince, uzun, mavi gözlü, esmer tenli, durgun, çekingen bir gençti.Küçük yasta babasini kaybetmisti.Bu olayin ardindan annesi,kiz kardesi ve kendisi dayilarinin yaninda kalmaya basladilar. Zorlukla Mühendislik mektebini bitirdi. Fakat küçüklügünden beri musikiye asikti. Dayilarin yaninda Reji katipligini yapan Mesut Bey`den keman dersleri almaya baslamistir.Kenan artik onyedi yasindadir.Mühendislik Mektebine giderken dayilarin komsusu Leyla isminde bir kiza asik olur. Çok çekingen oldugundan bunu kalbine gömer. Okulu bitirdikten sonra bir arkadasinin yardimiyla Avrupa’ya gider. Orada kemanini çok ilerletir ve güzel eserler verir. O artik ünlü bir virtiyözdür.

Bu arada kiz kardesi Afife evlenmistir.Annesi de bir yil sonra Afife’nin yanina gider.Kenan da hem onlari görmek hem de bitirmesi gereken önemli eseri bitirmek için Seydi Köy’e gitmeye karar verir.

Istanbul’dan Izmir`e olan yolculugunu gemi ile gerçeklestirir.Gemide Münir Bey, Prens Vefik Pasa ve kizi Prenses Cavidanla beraberdir. Dayisinin komsusu Münir Bey Kenan’nin Cavidanla evlenmesini ister ve nisanlanirlar.

Kenan Izmir Bozyaka’da Lamia adli bir kizla tanisir.Lamia annesi babasi ölmüs amcalarinin yaninda kalan sakin uysal biridir. Ayrica bir yüzbasiyla nisanlidir. Kenan ona yüzündeki çillerden dolayi ‘Kinali Yapincak’ ismini takar.Aralarinda maceraya benzeyen bir iliski olur. Her aksam bulusmaktadirlar. Kenan çocuk denecek bir kizla beraber oldugu için kendine kizmakta fakat yalniz kaldiklarinda kendine hakim olamamaktadir.

Bu yasak iliskinin kasabada yavas yavas duyulmasiyla dedikodular da baslamistir.

Bunlar olurken Lamia’nin nisanlisi olan yüzbasi olan Bozyaka’ya gelir.Çikan dedikodularin kendisini ilgilendirmedigini Lamia ile evlenmek istedigini Lamia’nin amcasina söyler.Lamia’nin amcasi ise olayi tüm gerçekçiligi ile ona anlatir.Söylenenlerin sadece dedikodu olmadigini Lamia’nin Kenan Bey ile yasak bir iliski yasadigini yüzbasiya söyler.Bunun üzerine yüzbasi Lamia’dan ayrilir.



Hem dedikodularin durulmasi hem de yasanilanlarin unutulmasi için amcasi Sükrü Bey Lamia’yi dayisi Riza Bey`in yanina Kütahya`ya gönderir.Trende Lamia Makbule isimli bir kizla tanisir.Kendinden habersiz hayata küskün bir sekilde Kütahya’da yasamaya baslar.Bu sirada Lamia Kenan Bey’den hamile kaldigini ögrenir.Yengesi ona ‘Kendini düsünmüyorsan dogacak çocugunu düsün.’diye nasihatlar verir.

Lamia artik degismistir. Lamia'nin bir kiz çocugu olur. Adini Mebrure koyar.Dayisinin kizi olan Mahmure üç çocugu ve kocasiyla babasinin evinde kalmaktadir.Fakat Mahmure bir çavusu sevmistir ve kocasinin bundan haberi olmustur. Mahmure kurnazlikla kendisini degil de Lamia'nin çavusla görüstügünü söyler. Böylece olayi Lamia üstlenmis olur ve Mahmure’yi de kocasindan ayrilmaktan kurtarmistir.

Bu arada Mahmure'nin kocasi Rasih Bey Lamia’ya saldirir.Lamia'da onu öldürür.Mahkemede Lamia’nin beraatine karar verilir.

Dayisi Riza Bey onu bir tanidiginin evine teslim eder.Orada onu ziyarete ilk gelen Makbuledir.Makbule’nin babasi Lamia’yi ister ve evlenmeye karar verirler. Lamia ondokuz yasindadir.

Makbule’nin babasi Kemal Bey’in evine Istanbul'daki kiz kardesinin oglu Doktor Vedat gelir.Istanbul'dan Kütahya'ya sürgün olarak gelmistir.Lamia'nin genç ve güzel olmasi,dayisinin da yasli olmasi Vedat'i düsündürür.

Doktor Vedat ile Kenan Bey Istanbul’dan tanismaktadirlar. Lamia'nin söyledigi bir sarki Kenan'i tanidigini haber verir. Bunun üstüne Doktor Lamia’ya Kenan’dan ve Cavidan’dan bahseder.

Birgün Vedat Bey ‘Avda vuruldu!’ diye bir haber kasaba da duyulur.Bu isin aslini ögrenmeye giden Lamia Hanim ev sahibinin hazirladigi kömür közünden Vedat Beyle birlikte zehirlenir.Dedikodular yine baslamistir.Esi Kemal Bey'de onun evden ayrilmasini ister.Vedat Bey olaylardan dolayi çok üzgündür.Lamia'ya evlenme teklifi eder.Ama Lamia kabul etmez.

Vedat'in sürgünü bitmis Istanbul'a geri dönmüstür.Bu arada Kenan Cavidan'la evlenmistir.Üç yildan beri ilk defa Lamia'yi düsünmüstü. Ask degil bir gönül oyuncagi dudaklarimizin eglencesinden ibaret diyen Kenan simdi bu askin zehir gibi dudaklarindan kalbine indigini anlar ve Kinali Yapincak’in yaninda olmasini çok ister.Çünkü Cavidan'la mutlu degildir. Cavidan'la Izmir'e Bozyaka'ya giderler. Kenan Bey Bozyaka da Lamia’yi görecegini ümit eder. Fakat göremez ve çok üzülür.






Kenan Bey'ler Istanbul'a giderler.Bu arada Lamia'da Istanbul'dadir. Kenan Bey'le Prenses Cavidan ayrilirlar.Eski arkadas olan Vedat Bey'le Kenan karsilasirlar.Vedat onu muayenehanesine çagirir. Orada tesadüfen Kenan Lamia ile karsilasir.Doktor Vedat Kenan’a Lamia’nin basindan geçenleri,yasak bir ask hikayesi sonucunda hamile kalan Lamia’nin bir kiz çocugu oldugunu anlatir.Kenan da o gün muayenehane Lamia’nin kucaginda gördügü kizin kendisine ait oldugunu anlar ve Lamia’ya tekrar görüsmek için mektup yazar. Lamia'da o bir yaz rüyasiydi der ve konuyu kapatir.Kenan'in kemaninin sesinden çikan büyülü ask sevdasi böylece bitmistir. Kenan'da bütün ümitlerini yitirmistir.

Lamia Vedat'in ettigi evlenme teklifini kabul eder ve evlenirler. Kenan Bey artik hayata küsmüstür. Seydiköy'e annesinin mezarina gider ve kardesini dolasir.Kardesinden de umdugu ilgiyi bulamayan Kenan iyice hayattan kopmustur.Zaten zayif olan vücudu bu son olanlara dayanamaz ve alti ay sonra Izmir gazetelerinde su makale okunur:

’’Belediye reis-i eskabi Saib Pasa’nn yegeni Hüseyin Kenan Bey’in dün müntehiren vefat ettigi teessürle ögrendik.Asabi bir rahatsizliktan mustarip olan Kenan Bey birkaç aydan beri dayisinin Bozyaka’daki baginda idi.Münevver ve vatanperver bir gençti.Musikiye istidadi vardi…’’






KITABIN KONUSU:

"Kinali Yapincak", Lamia'nin bestekâr Kenan'la yillarca süren aci ve tatli asklarinin öyküsü




KITABIN ANA FIKRI:

Gerçek mutlulugun san ve söhrette olmadigidir. Bu iki unsurun her zaman mutluluk getiremeyecegidir.





KITAP HAKKINDA SAHSI GÖRÜSLER:

Akici bir kitap insan sanki kendi yasiyormus gibi anlatilmis.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://www.ufukarslan.lisesi.com
 
Resat Nuri Güntekin - Dudaktan Kalbe
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
 :: Bilgi Bankası (Databank) :: Kitap Özetleri-
Buraya geçin: